Kaç kez Belediye Meclisinde Belediye Başkanı bizzat; “ Avrupa'nın en modern hayvan korunağı yapacağım!” sözü vermesine rağmen kulağının üzerine yattığını lütfen göreli. Felaketin boyutunu felaket gelmeden öngörüp gerekli tedbirlerin alınması olmazsa olmazımız olmalıdır…
DİĞER BİR KONU DEPREM…
Bilindiği üzere il ve ilçe olarak deprem hattı üzerinde yer alıyoruz. Geçmişte yaşadıklarımızdan ders almıyor, hala lafla peynir gemisi yürütmeye devam ediyoruz. Ceklerle, caklarla sadece gündem yaratıp günü kurtarma peşindeyiz. İlçe genelindeki mahallelerimizde gerek Afad gerekse Belediye sitesinde, apartman tipi konutların yükseldiği mahallelerimizde TOPLANMA ALAN’larımızın olmadığını BİLİYOR MUSUNUZ?
Düşünün; bu yazıyı okurken yaşanabilecek bir depremde sığınma alanınız var mı? Büyük çapta meydana gelecek olan depremde dışarıdan gelen yardımların toplanacağı ve planlamanın yapılacağı kurumsal bir LOJİSTİK ALANI’nız var mı?
Dahası deprem nedeni ile kesilmesi muhtemel enerjiyi ( AYDINLATMA) öncelikli olarak halkımızdaki korku ve endişeyi ortadan kaldıracak, plan ve programlamaların yapılacağı resmi kurumların bile acil ihtiyaç duyacakları jeneratörümüz var mı?
İçme sularımızın kullanılamayacak derecede kirlenmesi karşısında ilçede büyük oranda içme suyu sıkıntısı, enerjinin kesilmesi nedeni ile ekmek üretiminin aksaması karşısında seyyar fırınlarımız, seyyar mutfaklarımız, acil ihtiyaç halinde kullanabileceğimiz çadır ya da konteyner stoğumuz var mı?
Bütün bunlar ortada iken ve yaşanabilmesi kuvvetle muhtemel iken sahaya çıkan Belediye başkan adaylarının bu iki konuda projeleri babında bir konuşmalarına şahit oldunuz mu? Herkes sosyal donatılardan dem vuruyor ama nedense bu iki konu hiç gündeme gelmiyor.
Günümüzde içerisinde oturulan konut yada işyerlerinin bazılarının temellerinden hala zemin sularının zaman zaman tahliye edildiklerine şahitlik ediyoruz. İlçemizdeki yapı stoğunun sağlamlığı nedir? Depreme dayanıklılığı ne orandadır?
Unutmayın parayı bir şekilde kazanabilirsiniz ama yitirdiğiniz canları geri getiremezsiniz. Lütfen OY’umuzu kullanırken bu vurdumduymazlığı göz önünde bulunduralım.
