Sayın Topçu, dün meclis toplantısında yaşananları bir kez daha senin kaleminden kamuoyuna duyrulması, dolayısı ile bana pas vermen iyi oldu. (Cevap vermeye çalıştı) deseyin daha doğru bir tespit olurdu ancak sen böyle görmüşsün önemli değil, önemli olan konuyu gündemde tutmak adına bana verdiğin pas önemli benim için…Bu pası değerlendirmemek abes olur… Böylelikle mecliste polemik konusu yapmamak, kişiselleştirmemek adına deytaylı konuşmamıştım ama madem konu hasıl oldu buradan cevaplayayım.
YAZ GAZETECİ YAZ…
Bizler kamu adına görev yapan gazetecileriz. Şunu herkes bilsin ki hiçbir gazeteci YALAN yazmaz, sadece ALGI yapabilir ama asla sizin baktığınız pencereden bakmaz hepsi bu. Yani karşınızdaki ön pencereden bakabilir gazeteci eleştirmendir yan ya da arka pencereden bakar yaşananları tahlil eder…
Şimdi;
Meclis toplantısında ilçe halkının dilinde olan yatlar, katlar, fabrikalar, araçlar , ortaklıklar vs…Konularında Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu için türlü şaiyalar dolaşıyor, bilen de bilmeyende… O nedenle ben o toplantıda, “bizim her şeyimiz şeffaf, veremeyeceğimiz bir hesap yok!” sözüne istinaden kamuoyundaki bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak adına konunun muhatabına net bir soru yönelttim: “ Döneminiz içerisindeki mal varlığını kamuoyu önünde burada canlı yayında açıklar mısınız?”
Kendisi de her yıl yetkili makamlara mal varlığı bildiriminde bulunduğunu, açıklamakta bir sakınca görmediğini ifade etti. Eeeee açıkla o zaman BAŞKAN…
ANLAŞILAN YAZI İÇİNİZE OTURMUŞ
Süreç bu şekilde devam ederken 10 Ağustos 2023 günü okuyucu ile buluşan gazetemizin 612. Sayısında köşe yazımızda “ALLAH YÜRÜ YA KULUM TURGUT MU DEDİ?” başlıklı bir yazıyı kaleme almıştım. Babaoğlu’nun içine oturmuş olmalı ki mecliste; “ siz baba mesleği şemsiye tamirciliği yaparken elinizdeki fotoğraf makinesini alabilecek paraya sahip olamazken bugün matbaa açıp maikene sahibi olmanız, size Allah yürü ya kulum mu dedi?” diyerek bir çıkış yaptı.
ZAMAN SANA UYMAZ SEN ZAMANA UY…
Başkanın bu sorusu konunun öznesini değiştirmeye matuftu, üstüne düşeni yaptı. Ancak bir özel sanatkarın, (zaman sana uymaz sen zamana uy) atasözünden hareketle günün şartlarına uyum sağlaması, müteşebbisin meslek değiştirmesi, mesleğini severek ve saygı duyarak yapması, kalitenin ön plana çıkması, müşteri portfeyinin genişlemesi, günün koşullarına göre makine ekipmanını yenilemesi reklam sektörünün olmazsa olmazıdır. Şunuda ifade edeyim ki BELEDİYE BAŞKANLIĞI BİR MESLEK DEĞİLİDİR… Bunun sonrasında ekonomik anlamda ticari olarak kazanç sağlaması başkan Babaoğlu’nu neden bu kadar rahatsız etti onu anlayabilmiş değilim…
ŞAPKA DÜŞSÜN KEL GÖRÜNSÜN, ETEKLERİMİZDEKİ TAŞLARI DÖKELİM NE DERSİNİZ?
Ben kendisine mecliste de ifade ettiğim üzere; sizin belirleyeceğiniz yer ve zamanda kamuya açık canlı yayın programı yapalım, orada herkes şapkasını çıkarsın kel görünsün, böylece şahsım hakkında yapılan, iddia ve ithamlar ortaya çıksın, halkta neyin ne olduğunu anlasın. Bak benim Hendek Belediyesine ne iş yaptığım, ne zaman yaptığım, kaç metrekare ya da adet yaptığım tüm faturalar ellerinde. Dahası işin yapıldığı tarih, faturanın kesildiği tarih ve belediye tarafından ödemenin yapıldığı tarihler hepsi bir bir yazıyor. Tabi bu işler sadece Ali İnci ve İrfan Püsküllü başkanın belediye başkanlığı yaptığı dönemi kapsamıyor sizinde döneminizin ilk yılında yaptığımız ve yapılan yaklaşık 5-6 aylık işlerin 6 ay sonunda tek fatura üzerinden faturaladığımız işler , ödemeyi yaptığınız tarih tek tek yazıyor. Varsa bir usulsüzlük, yolsuzluk savcılık burada, maliye burada, dava açmayan NAMERTTİR…
Şunu da ilave edeyim
Yıl 2014 Hendek Belediye seçimleri…
O süreçte bizzat sizin şahsınıza yönelik reklam kampanyanızda size yaptığımız işlerin toplamı yaklaşık 13.500 tl idi. Aradan yıllar geçti ve 2019 yılına geldik, ödeme konusunda bir adım atmadınız.
(Bilesiniz ki reklam sektörü makinesinden teknik servise, malzemesinden boyasına, tonerine kadar her bir kalem DOLAR bazı üzerinden yapılıyor. Şimdi 2014 yılındaki dolar kuru ile 2019-2020 yılı dolar kuru arasındaki kur farkından dolayı kağıt üzerinde kar etmiş görünürken reel olarak zarar ettiğimi daha net görebilirsiniz. )
TELEFONDA SÖYLEDİKLERİNİZİ UNUTTUYSANIZ DEVLETİN ELİ UZUNDUR TELEKOMDAN KONUŞMA DÖKÜMÜ İSTEYELİM GERÇEKLER ORTAYA ÇIKSIN…
Dahası sizi telefonla arayıp ödeme istediğimde şahsınız; “ Evet ahmet abi oldukça geciktik, ödememiz lazım, ben şu an İstanbul’a bir sağlık problemi için yoldayım dönünce halledelim!” dediğinizin üzerinden 3 ay geçmesine rağmen bir gelişme olmadı.
SİZİN ŞAHSİ BORCUNUZU SAYIN VEKİLİMİZ ÖDEDİ!
Bunları ifşa etmek istemedim ama beni buna siz zorladınız…Ekonomik buhranın kavurduğu pandemi sürecinde kredi ödemelerimizin çetin olduğu dönemdi, bu durum karşısında sizin şahsi borcunuz olduğu ve sayın vekilimizin hiçbir dahli olmadığı halde , denize düşen yılana sarılır misali sayın vekilimiz Muhammet Levent Bülbü’l'ü telefonla arayarak konu hakkında bilgilendirdim ve yardımcı olup olamayacaklarını sorduğumda; “ Ahmet abi bunu şimdi ilk kez senden duyuyorum, kimseye bahsetme ben sana bu borcu her ay ödeyeceğim para ile kapatayım” dedi ve 3 taksitte sizin borcunuzu bana ödedi. Lütfen AÇIK OTURUMA gelirken bu konuda da dersinize çalışmanızı öneririm.
KAÇ BİLBORD İHALE EDİLDİ, ŞİMDİ İLAVE EDİLEN BİLBORDLARIN SAYISI NEDİR?
Tabi birde ilçemizdeki reklam bilbordlarının sayısı ve ihale edilmesi konusu var. 71 adet olarak bizden ve Hendekte aynı meslek kolunda çalışan sanatkarlardan da habersiz olarak ihaleye çıkarak ve rekabet ortamı oluşturmaksızın tek bir isteklinin katılımı ile çok cüzi bir ücret ile Düzce’li bir firmaya ( 25 adedi belediyede kalmak üzere diğer 46 reklam bilbordu) ihaleye çıkartıp verdiniz. İddia ediyorum ki bugün ilçemiz merkez ve civar mahalleleri tek tek gezelim reklam bilbordlarını sayalım. Eğer sizin ihale ettiğiniz sayıda ise bugün gazetemi kapatıyorum, ilçeyi de terk ediyorum. Bu kadar açık ve net…
Hülasa Topçu kardeşimize bize bu imkanı sağladığı için bir kez daha teşekkür ediyorum.
HALEP ORDAYSA ARŞIN BURADA…
SİZ SADECE AÇIK OTURUMUN YAPILACAĞI YER VE ZAMANI BİLDİRİN İVEDİLİKLE BEKLİYORUM…